Bayraktar, Toprak Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamasında, her yıl Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun kabul edildiği 11 Haziran’ı takip eden ilk pazar gününün, Toprak Bayramı olarak kutlandığını anımsattı.
Toprağı korumanın gelecek nesillere bırakılabilecek en değerli armağan olduğunu belirten Bayraktar, “Binlerce hatta milyonlarca yılda oluşan toprak, sadece çiftçilerimiz için değil, tüm insanlık için, en önemlisi de geleceğimiz için değerli hazinemizdir. Bu bilinçle 7’den 70’e herkes toprağı korumak için elinden geleni yapmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, ülkede tarım arazilerinin yıldan yıla azaldığına işaret ederek Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarının son 20 yılda 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara gerilediğine vurgu yaptı.
Son yıllarda atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılmasının yanı sıra tarım arazilerinin korunması amacıyla pek çok çalışma yapıldığını, kanunlar çıkarıldığını aktaran Bayraktar, “Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması, miras yoluyla arazilerinin bölünmesinin engellenmesi gibi uygulamalarla 2019’da 23 milyon 99 bin hektar olan toplam işlenen tarım alanı 2023’te yüzde 3,6 artarak 23 milyon 942 bin hektara ulaştı.” bilgisini paylaştı.
“Kişi başına düşen arazi, artan nüfus karşısında azalıyor”
Bayraktar, tarımsal üretim yapılan tarım arazilerinin artığını ancak bu artışın ülkede hızla artan nüfus karşısında halen yetersiz kaldığını bildirdi. Artan nüfusla beraber kişi başına düşen arazi miktarının azalmaya devam ettiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu amaçla tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılması kesinlikle önlenmelidir. Kara yollarını ve şehirlerin gelişimini projelendirirken, verimli tarım arazileri yerine tarıma elverişli olmayan, daha verimsiz arazilerin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin, imara açılmasına asla izin verilmemeli, bu arazilerin üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurulmamalıdır. Turizm, madencilik ve ulaştırma için verimli tarım arazilerimizi kullanmamalı, meyve ağaçlarını, zeytinlikleri kesip yazlıklar inşa edilmemelidir.”
Çiftçilerin son yıllarda tarım arazilerinin aralarına kurulan hobi bahçeleri ile baş etmeye çalıştığını vurgulayan Bayraktar, toprağın hobi bahçelerine heba edilebilecek bir sermaye olmadığının altını çizdi. Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:
“Özellikle büyükşehirlerde, en verimli toprakların bulunduğu sahil illerinde verimli tarım arazilerinin kooperatifleşme ile bölünerek hobi bahçelerine dönüştürülmesi tarım arazilerinde parçalanmayı daha fazla artırıyor. Büyükşehirlerde araziler 250 metrekareye varan parsellere ayrılarak hobi bahçeleri kuruluyor. Küçük parsellere ayrılan bu alanlara yapılan konteyner, prefabrik ev, tiny house, havuz gibi betonarme yapılaşmalarla tarım alanları yok ediliyor. Bu yapılaşmaların hiçbir geçerli izahı olamaz. Tarımsal üretimde verimliliğin artırılmasında, maliyetlerin azaltılmasında, teknolojinin verimli kullanımında tarım arazilerinin büyüklüğü ve bütünlüğü oldukça önemlidir. Her ne sebeple olursa olsun tarım arazilerinin bölünmesi ve hobi bahçelerinde olduğu gibi büyük araziler arasında yapılaşma oluşturulması doğru değildir. Arazilerin parçalanması, bölünmesi, Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu kapsamında yasak olmasına rağmen, hobi bahçelerinin bu kadar artması denetimlerin yetersizliğini gösteriyor. Arazilerin telle çevrilmesiyle başlayan hobi bahçesi yapımı, araziye beton dökülmeden belediyeler tarafından en başta engellenmelidir.”