Stambolis, 1. Türk-Yunan Enerji Forumu kapsamında, AA muhabirinin iki ülke arasındaki enerji işbirliğine ilişkin sorularını yanıtladı.
Enerjideki işbirliği alanlarını “yakın ve daha ileriye dönük” olarak sınıflandıran Stambolis, “Acil alanların başında elektrik geliyor, çünkü halihazırda elektrik alışverişi yapıyoruz. Bir elektrik bağlantı hattımız var. İki ülke ikinci bir bağlantı hattı inşa etmeye karar verdi. Sistemin elektrifikasyonu sağlandıkça daha fazla elektriğe ihtiyaç duyulacak. Bu nedenle ara bağlantılar çok önemli hale geliyor.” dedi.
Stambolis, Nea Santa ile Babaeski arasında planlanan ikinci bağlantı hattının, yenilenebilir enerji üretimindeki artışın yanı sıra Türkiye’de nükleer enerji santralinin devreye alınmasıyla daha fazla elektrik üretiminin öngörüldüğü bir döneme denk geldiğini belirterek şöyle devam etti:
“Bunun geliştirilmesi çok önemli stratejik bir adım. Bu iki ülke arasındaki elektrik ticaretini de teşvik edecektir. Türkiye’nin enerji borsası EPİAŞ, bizim enerji borsamız HEnEx gibi çok önemli bir iş yapıyor. Dolayısıyla bir sonraki adım, EPİAŞ ile HEnEx arasında bir tür işbirliği olacaktır.”
Doğal gazın enerji dönüşümünde önemli bir yere sahip olacağını dile getiren Stambolis, “Bu alanda iki ülke, politika hamlelerinin koordinasyonu ve güvenliği açısından birlikte çalışabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Stambolis, “Türkiye’nin gaz piyasası çok gelişmiş durumda ve ülke, bölgenin ana enerji merkezi konumunda. Türkiye’de çok sayıda gaz giriş noktası var, ayrıca Sakarya’da kendi gazını üretmeye başladı.” ifadesini kullandı.
İki ülke arasındaki mevcut doğal gaz boru hattının 15 yılı aşkın süredir faaliyette olduğuna işaret eden Stambolis, büyük bir hat olmasına rağmen bu hattan yeterince faydalanılamadığını söyledi.
Stambolis, “Yunanistan tarafındaki alım sahasını geliştirmemiz şartıyla Türkiye’den daha fazla gaz alma imkanımız var.” diye konuştu.
İki ülkenin sahip olduğu yüzer LNG terminallerine dikkati çeken Stambolis, “LNG çok alınıp satılabilen bir şey. Yunanistan ile Türkiye arasındaki petrol ürünleri ticareti gibi LNG ticareti yapacağımız bir durumu öngörebiliyorum.” dedi.
Stambolis, “Yunanistan ile Türkiye ve belki de bölgedeki diğer ülkeler arasında daha geniş bir işbirliği geliştirmenin bir sonraki aşaması, bölgesel olarak petrol ve gaz ticareti yapabileceğiniz EastMed enerji pazarını kurmak olacaktır. Sizin EPİAŞ’ınız var, bizim de HEnEx’imiz var. Hem türev piyasasında hem de fiziksel piyasada bazı ortak ürünler oluşturabilirler.” değerlendirmesinde bulundu.
İki ülkenin pek çok konuda bilgi alışverişinde bulunabileceğine işaret eden Stambolis, şunları söyledi:
“İki ülke arasında elektrik ve gaz konusunda bir daimi komite kurulmasını etkileşim açısından çok önemli buluyorum. Her iki ülkenin de yararına çalışabilir. Bu alanı takip eden bir enstitü olarak iki hükümete bir öneride bulunacak olsaydık, yıl boyunca düzenli olarak toplanacak, bilgi alışverişinde bulunacak ve birbirlerinden deneyim kazanmaya çalışacak ortak bir elektrik ve gaz komitesi kurun derdik. Bu spesifik bir öneri.”
“KİLİT NOKTA İŞBİRLİĞİ”
Yunanistan’ın doğal gaz iletim sistemi operatörü DESFA’nın Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Michael Thomadakis de ikili işbirliğinde öngörülen ilk projelerden birinin enterkonnekte bağlantı hatlarının açılması olduğunu belirterek, “Elektrik şebekeleri ne kadar çok birbirine bağlanırsa o kadar iyi olacaktır.” dedi.
Thomadakis, sisteme yüklü miktarda dahil edilen yenilenebilir enerji kaynaklarının istikrarsızlığa sebep olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
“İstikrarsızlık 3 yolla giderilir. Birincisi, yenilenebilir enerjiyi kesmek, ki böyle bir şey söz konusu değil ve bu her zaman mümkün değildir. İkinci yol ise üretimi tüketime göndermek. Bu nedenle elektrik bağlantı hatları son derece önemlidir. Çünkü fazla üretiminizi anında takas edebilir ya da eksik üretiminizi komşunuzdan karşılayabilirsiniz. Bu çok önemli bir unsur. Elektrik iletimi gaz gibi değil, anlıktır. Dolayısıyla yedek güç dedikleri bu şeyi sağlamak bir zorunluluk.”
Yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde operatörler düzeyinde çok fazla işbirliği gerektiğini vurgulayan Thomadakis, “Bunun için piyasanın da bunu desteklemesi gerekir. Eğer EPİAŞ ve HEnEx bir yol bulurlarsa, ki Avrupa’da bu çok yaygın, biz de burada iki ülke arasında aynısını yapabilirsek, o zaman ticaret Türkiye ve Yunanistan arasındaki temel fiziksel sistemlerin düzgün çalışmasını kolaylaştıracaktır. Kilit nokta işbirliği. Sektörde rol alan bireyler arasında daha sık ve yakın işbirliği kurmalıyız.” diye konuştu.
Thomadakis, Türkiye ile Yunanistan arasındaki doğal gaz boru hattının her iki ülke için de büyük bir fırsat olduğunu ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, Türk satıcıları daha fazla kapasite almaya çağırdı.
Türkiye’nin doğal gaz merkezi hedefine de değinen Thomadakis, açık bir piyasaya sahip olması halinde ülkenin son derece başarılı bir gaz merkezi olacağını dile getirdi.
Thomadakis, enerji işbirliğine ilişkin, “Çalışma düzeyinde birbirimizle daha sık görüşmeliyiz. Bu çok önemli, zira politikacılar gün sonunda piyasanın ne istediğini takip ederler. Sınırın her iki tarafındaki insanlar birbirleriyle konuşsun ve işbirliği yolları bulsun. Biri diğerinin neye ihtiyacı olduğunu bulsun. Bence kilit mesele budur.” ifadesini kullandı.
TÜRKİYE-YUNANİSTAN ENERJİ İŞBİRLİĞİ
Türkiye ile Yunanistan, karşılıklı petrol ürünleri ticaretinin yanı sıra son 20 yılda hayata geçirilen ortak projelerle elektrik ve doğal gaz alanlarında da işbirliği yapıyor. Coğrafi olarak önemli bir konumda yer alan iki ülke arasında enerjinin birçok farklı alanında işbirliği imkanı bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 yıl aradan sonra 7 Aralık 2023’te Yunanistan ile Türkiye arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin 5’inci toplantısı kapsamında Atina’ya ziyaret gerçekleştirmişti.
Ziyarette, eğitim, enerji, ulaşım, turizm ve ticaret gibi alanlarda işbirliğini öngören 15 önemli anlaşma, mutabakat muhtırası ve ortak bildirgelere imza atılmıştı.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, 18 Nisan’da yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ankara’da yapacağı görüşmenin tarihinin 13 Mayıs olarak belirlendiğini ifade etmişti.