1861 yılında inşa edilen Mary Celeste gemisinin ilk adı Amazondu. İlk kaptanı olan Robert McLellan ile yola çıktı. Ancak ilk seferinin ardından 9 gün sonra kaptan hayatını kaybetti. Bu olayla birlikte hayalet gemi bir de “lanetli gemi” oldu.
GEMİYE LANETLİ DENİLMESİNİN SEBEBİ OLAN OLAYLAR
İlk kaptanın hayatını kaybetmesinin ardından bir diğer kaptan John Parker kumandasında yeniden yola çıkıldı. Yine gemi garip bir şekilde başka bir balıkçı teknesi ile çarpıştı. Gemi tamir edilirken de bir anda yanmaya başladı.
Tamir edilen meşhur gemi bir sonraki yolculuğunda ise Manş Denizi‘nde başka bir gemi ile çarpıştı. 1867 yılına gelindiğinde ise karaya oturdu.
1872 yılında adı değiştirilen ve Mary Celeste olan gemi yeniden seyre çıktı. Amerika ile Adriyatik denizi arasında ticaret için kullanılmak istenmişti. İşte her şey o zaman başladı.
1872’DE TEKRAR YOLA ÇIKAN GEMİNİN BAŞINA NE GELDİ?
Mary Celeste’in kaptanlığını yapan Benjamin Spooner Briggs, 1872 Ekim’de Adriyatik denizinden İtalya’ya gitmek üzere yola çıktı. Gemide karısı Sarah ve kızı Sophia’dan başka 7 adet mürettebat vardı. Geminin kargosu ise 1700 varil alkolden oluşuyordu.
4 Aralık 1872 günü, saat öğlen 13.00 sularında uzakta bir gemi görüldü. Dei Gratia gemisi mürettebatı gemiyi görünce şoke oldu.
Okyanusun ortasında başka bir gemi görülünce ona selam veren mürettebat bir yanıt alamadı. Kontrolsüz bir biçimde okyanusta öylece sürüklenen gemiyi göre mürettebat biraz daha gemiye yaklaşınca geminin içinin 1 metre kadar suyla dolu olmasına rağmen batmadığını gördü.
Geminin içinde ne mürettebat vardı ne de seyirle ilgili bir defter ve buraya nasıl geldiğine dair bir emare.
Gemide ne bir çarpışma izi vardı ne de bir kavga, tartışma, boğuşma izi. Pusulanın ve seyir defterinin kayıp olmasının yanında mürettebatın erzağı da yerli yerindeydi.
BASINDA NASIL HABERLER ÇIKTI?
Mary Celeste gemisinin basına yansımasıyla birlikte birçok komplo teorisi de ortaya çıktı. Basında en çok da geminin en baştan beri lanetli olduğu ve en sonunda içindekilerin bu lanetin kurbanı oldukları anlatılıyordu. Yaşanan gizemli olayların da açığa çıkmasıyla, insanlar iyiden iyiye bu hikayeye inanmaya başladı.
Gemiye korsanların girdiği ya da büyük bir fırtına çıktığı ihtimalinin yanında bir de Bermuda Şeytan Üçgeni ihtimali söz konusuydu.
BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ NEDİR?
Bermuda Şeytan Üçgeni, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda Bermuda Adaları, Miami ve Porto Riko arasında kalan bir bölgeyi ifade eder. Bu bölgede gemi ve uçakların gizemli bir şekilde kaybolması veya tanımlanamayan olaylar yaşanmasıyla ünlüdür. Bu kayıpların birçoğu doğal nedenlerden kaynaklanmış olabilir, ancak bazıları hala gizemini koruyor ve spekülasyonlara yol açıyor.
Bilim insanları, Bermuda Şeytan Üçgeni’ndeki olayların çoğunun normal deniz ve hava koşullarıyla ilişkilendirilebileceğini ve olayların çoğunun mitolojik veya abartılı olduğunu öne sürüyorlar. Bununla birlikte, bazıları hala bu bölgedeki olayların arka planında daha doğaüstü veya açıklanamayan etmenler olduğuna inanıyor. Bu nedenle, Bermuda Şeytan Üçgeni, gizemli kayıpları ve ilginç hikayeleriyle popüler kültürde ve efsanelerde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİNDE KAYBOLAN GEMİLER
Bermuda Şeytan Üçgeni olarak bilinen bölgede kaybolan veya gizemli bir şekilde ortadan kaybolan bazı gemiler şunlardır:
USS Cyclops (AC-4): I. Dünya Savaşı sırasında, 1918 yılında, 306 kişilik mürettebatıyla birlikte kayboldu. Bu olay, Bermuda Şeytan Üçgeni’nin ün kazanmasına katkıda bulunan önemli vakalardan biridir.
USS Proteus (AC-9) ve USS Nereus (AC-10): USS Cyclops’un kardeş gemileri olan bu iki gemi, 1941 yılında II. Dünya Savaşı sırasında kayboldu. Her iki gemide toplamda 214 kişi bulunmaktaydı.
Flight 19: 1945 yılında, beş TBM Avenger bombardıman uçağından oluşan bir filo, eğitim uçuşu sırasında kayboldu. Bu olayda 14 mürettebat üyesi hayatını kaybetti. Ayrıca, kurtarma uçağı olarak gönderilen Martin Mariner uçağı da kaybolmuştur.
BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ DAHA ÖNCE FİLMLERE DE KONU OLDU
Bermuda Şeytan Üçgeni’ni konu alan birkaç film bulunmaktadır. İşte bazı örnekler:
“The Bermuda Depths” (1978): Bu televizyon filmi, bir grup insanın Bermuda Şeytan Üçgeni’nde gizemli bir deniz yaratığı aramasını konu alıyor. Film, fantastik öğelerle dolu ve gizemli atmosferiyle dikkat çekiyor.
“The Triangle” (2005): Bu mini dizi, Bermuda Şeytan Üçgeni’nde geçen gizemli olayları araştıran bir grup insanı konu alıyor. Gizem, bilim kurgu ve gerilim öğelerini içeren bu yapım, bölgenin ürkütücü atmosferini başarılı bir şekilde yansıtıyor.
“Triangle” (2009): Bu psikolojik gerilim filmi, bir grup arkadaşın Bermuda Şeytan Üçgeni’nde kaybolması ve tuhaf olaylarla karşılaşmasıyla ilgili bir hikayeyi anlatıyor. Film, sürpriz dolu bir kurgusu ve gerilim dolu atmosferiyle dikkat çekiyor.
Bu filmler, Bermuda Şeytan Üçgeni’nin gizemini ve ürkütücü atmosferini farklı şekillerde ele alıyor ve izleyicilere farklı perspektifler sunuyor.
