Seçmen 22 yıldır tam destek verdi. Seçmenin yarısı her seçimde AKP dedi. Geçen yıl bile, ekonomik krizin ortasında bile Erdoğan’la yola devam dedi…
Ama sonra gördü ki işler düzelecek gibi değil, Erdoğan iktidarda olduğu sürece iki yakası bir araya gelmeyecek.
Desteğini çekti…
Desteğini çektiğini de açık ve net biçimde iletti. Herkesin anlayacağı biçimde. AKP’yi ikinci parti yaptı.
AKP artık topal ördektir. Topal ördeğin Hazine ve Maliye Bakanı Dünya Bankası ve IMF’n düzenlediği bahar toplantısında konuşurken ‘yerel halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz’ gerekir demiş…
Yerel halk dediği bizler…
Benden söylemesi, Şimşek boşuna uğraşmasın yerel halk ikna olmaz…
Niye mi?
Güven yok da ondan… İktidar seçmenin açtığı krediyi har vurup harman savurarak tüketti. Yedi/sekiz yıldır söylediği hiçbir söz doğru çıkmadı… Yerel halk (!) artık nasıl güvensin ki… Yaklaşık sekiz yıldır, Türk lirasında kalan kazanır, dövize yatırım yapan batar diyorlar, tam tersi oldu.
Dolara yatırım yapan zengin oldu. TL’de kalanın nefesi kokuyor….
Ayrıca enflasyon denen yakıcı/yıkıcı hadise beklenmedik koşullar nedeniyle azmadı. Durduk yerde yüzde yüze vurmadı.
Müsebbibi Erdoğan’dır. Erdoğan’ın bir gece aldığı karardır. Bedelini ödeyen, ocak söndüren hayat pahalılığı altında ezilen halk bir daha nasıl güvensin? Bir daha nasıl inansın?
Erdoğan’ın kurmayları öyle bir iş yaptı ki uzun yıllar düzelmez…
Ne mi o?
Fiyat kavramını yok ettiler… Beyinlerden sildiler…
Enflasyon denilen canavarın en hoşuna gittiği ortamdır. Fiyat kavramı ortadan kalkmışsa, herkes mal ve hizmetine tutturabildiği fiyatı biçebiliyorsa, o fiyat günden güne, kişiden kişiye değişiyorsa o ülke iflah olmaz…
Enflasyon saltanatını sürdürür…
Eskiden bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı şimdi bir fincan kahvenin kırk farklı fiyatı var… Bu ortamda enflasyon düşer mi? Hayal kurmayalım!…
Haziran ayında pik yapacak; yüzde 75’i göreceğiz. O da TÜİK rakamıyla… Sokakta enflasyon yüzde yüzü çoktan geçti…
İktidar ne yapıyor?
Hiç!.. Çünkü yapacak bir şeyi yok. Temmuz ve ağustosta baz etkisinden dolayı yani geçen yıl olduğu gibi aylık artış yüzde dokuz olmayacağı için enflasyon düşmüş gibi olacak ya…
İktidar bunu bekliyor. Bakın enflasyonu indirdik daha da indireceğiz diyerek destek sağlamayı, eski gücüne kavuşmayı ümit ediyor…
Boş ümit… Boş hayal…
Biliyorum; hayat hep böyle mi gidecek, devran ne zaman değişecek diye soracaksınız?
Cevap vereyim…
Yerel halkın güven duyması, kredi açması, geleceği umutla bakması için büyük değişimin olması gerekiyor…
Eften püften değil, büyük değişim…
Nasıl mı?
Şöyle: Ya bu iktidar; ekonomiden eğitime, adaletten yönetim anlayışına, zihniyetinden topluma bakışına kadar aklınıza gelen her alanda devrim niteliğinde köklü değişiklikler yapacak…
Ya da iktidar değişecek…
İkisinden biri. Başka türlü olmaz…