9 Nisan Salı arife günü başlayan ve 12 Nisan Cuma günü sona eren Ramazan Bayramı’nın öncesindeki pazartesi gününden itibaren 1,5 günün tatil edilmesiyle çalışanlar için tatil sürelerini birleştirebilmek için çeşitli yollar bulunuyor. Bu bakımdan, söz konusu süre bayram sonrasında yapılacak çalışma ile telafi edilebilir.
İş Kanunu’nda düzenlenen “telafi çalışması” uygulaması, bu gibi durumlar içindir. Düzenlemeye göre, işveren resmî tatillerden önce veya sonra işyerini tatil ederek bütün çalışanlarına izin verebilir. Bu bayramda da işveren bayram öncesindeki 1,5 günü tatil ederek, söz konusu günlerdeki çalışmaları için çalışanlarına 2 ay içerisinde telafi çalışması yaptırabilir.
Telafi çalışması, tatil sonrası belirli periyotlar halinde ve kanundaki hükümlere uygun olarak işyerinde daha fazla çalışılarak gerçekleştirilebilir. Ancak telafi çalışması günde 3 saatin üzerine çıkamadığı gibi işyerinde günlük çalışma süresi de 11 saati aşamaz. Bu anlamda, örneğin günde 9 saat, haftada 5 gün çalışılan bir işyerinde günde en fazla 2 saat telafi çalışması yaptırılabilir. Günlük çalışma süresi 11 saati geçemeyeceği için bu işyerinde telafi çalışması günde en fazla 2 saat olabilecektir. Günde 1’er saat veya yarım saatlik süreler şeklinde de telafi çalışmasının yaptırılması mümkündür.
Tatil günü yaptırılamaz
Telafi çalışması yaptırmak isteyen işveren bunu işyerinde çalışılan günlere bölmek zorundadır. İşyerinde haftanın 5 günü çalışılıyorsa, cumartesi ve pazar günleri telafi çalışması yaptırılamaz. Diğer yandan, işveren telafi çalışmasını işyerini kapattığı günün bitiminden itibaren 2 ay içerisinde yaptırmak zorundadır. Bu bakımdan, 2 aylık sürenin dolmasının ardından işçilerin telafi çalışması yapmaya zorlanması mümkün değildir.
İşveren Ramazan Bayramı öncesindeki süre için işyerini kapatarak telafi çalışması yapmaya karar verdiğinde işçilerden muvafakat almasına gerek yoktur. İşçi istese de istemese de telafi çalışması yapmak zorundadır. Ayrıca telafi çalışması yapılan dönemde günlük çalışma süresinin üzerinde çalışan işçiler bu nedenle işverenden fazla mesai ücreti talep edemezler.
Bayramda çalışma
Diğer taraftan, işyerinin bayram süresince tatil edilmesinin aksine, çalıştırılması durumunda işçiye ödenecek ücret de merak konusudur. Öncelikle işçilerin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırılabilmeleri için yazılı olarak onaylarının alınması gerekmektedir. Bu onay her yılın başında alınabileceği gibi, iş sözleşmesinde de yer alabilir. Eğer iş sözleşmesinde bu yönde bir ifade varsa, işçi ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmayı kabul etmiş demektir. Ancak işçinin iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde bu yönde bir hüküm yoksa ayrıca yazılı bir onay da alınmamış ise işçi ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmak zorunda değildir. İşçinin bu nedenle iş sözleşmesi feshedilirse dava yoluyla kıdem tazminatını ve diğer alacaklarını alması söz konusu olacaktır. Dolayısıyla, arife ve bayramda işçinin çalıştırılabilmesi için bu yönde onayının olması şarttır.
Kural olarak genel tatil gününde işçi kaç saat çalışmış olursa olsun, tam günlük ücrete hak kazanmaktadır. Bir işçi eğer bayramda çalışırsa hem genel tatil gününde çalışmadan hak kazandığı bir günlük ücretini, hem de çalışması karşılığı bir günlük ücretini alacaktır. Bu anlamda, söz konusu işçi toplamda iki günlük ücretine hak kazanmış olacaktır. İşçiler genel tatil günlerinde bir saat bile çalışsalar, bir tam günlük ücretlerine hak kazanmaktadırlar. Dolayısıyla, genel tatil gününün başladığı saatler içerisinde çalışması olan işçi çalıştığı sürenin ücretine değil, bir tam günlük ücretine hak kazanmaktadır. Diğer taraftan, işçinin haftalık çalışması 45 saatin üzerine çıkmış ise bu durumda fazla mesai ücretine de hak kazanacaktır.