17 Ekim 2022 gecesi Artyom Terekhov adlı bir Rus askeri, Ukrayna’nın doğusunda Rus işgali altındaki Luhansk bölgesindeki birliğini terk etmeye karar verdi. Bir tüfek aldı ve otostopla ülke dışına çıkmayı planlayarak firar etti. Bir süre yol kenarında bekledikten sonra bej renkli bir minibüs Artyom’un yanında durdu.
Artyom yolcu koltuğuna oturdu ve minibüs yoluna devam etti. Artyom, sürücüyle aralarında geçen muhabbet esnasında onun Rus polisi olduğunu öğrenince panikledi. Bir süre sonra onu öldürmeye karar verdi ve sürücüden arabayı durdurmasını istedi. Sürücü arabayı durdurdu. Yakalanacağından korkan Artyom arabadan atladı ve yolcu kapısından polise ateş açarak onu öldürdü.
Artyom memurun cesedini minibüsten dışarı çıkarttı, aracın sürücü koltuğuna geçip olay yerinden hızla uzaklaştı. Birkaç köyün içinden geçerek 5 kilometre yol kat etti. Ardından arabayı durdurup yoluna tabanvayla devam etti.
Artyom, Rodakove Köyü yakınlarındaki ormanda bir Rus askeri konuşlanma noktasına denk geldi. Bu durum karşısında yine panikleyen Artyom, yakalanacağı vehmine kapılarak oradaki askerleri vurmaya çalıştı. Ancak daha önce polisi öldürmek için 25 mermilik şarjörünün tamamını boşalttığını fark etti. Askerler Artyom’u oracıkta tutuklandı ve Haziran 2023’te yüksek güvenlikli bir hapishanede sekiz buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dava dosyasında bütün bu yaşananlar sırasında yüksek promilli olduğu ortaya çıktı. Bu olay Ukrayna’nın işgal altındaki bölgelerinde Rus askerlerinin işlediği düzinelerce veya muhtemelen yüzlerce cinayetten yalnızca birisi olarak kayıtlara geçti fakat pek çok bağımsız gazetecinin dikkatini çekmeyi başardı.
Rus birlikleri içerisinde artan cinayetler hakkında mahkeme verilerini analiz eden Novaya Gazeta Europe adlı gazetenin savaş muhabirleri, Ocak ve Ekim 2023 arasında Rus işgali altında bulunan Ukrayna’da en az 135 Rus askerinin cinayetten yargılandığını tahmin ediyor. Bu, Rusya’nın tüm bölgelerinde gaziler tarafından işlenen toplam cinayet sayısının toplamından da fazlasına işaret ediyor.
Rus askerlerin suçlandığı diğer şiddet içeren suçlar arasında kasıtsız adam öldürme, ateşli silah kullanma kurallarının ihlali ve saldırı gibi suçlar da yer alıyor.
Adam öldürme vakaları genellikle suçlamaların daha hafif bir unsurunu teşkil ediyor ve bu suçlar “ateşli silah kullanma kurallarının ihlali” kapsamına indirgenerek gizleniyor. 2023 yılında işgal altındaki bölgelerde bu tür vakaların sayısı neredeyse on kat artarak 32’ye çıktığı tespit edildi.
Daha önce bağımsız Rus medyası, savaş gazilerinin evlerine döndüklerinde nasıl şiddet eylemleri gerçekleştirmeye devam ettiklerini araştırmış ve yargıçların sıklıkla cezalarını hafifletip para cezası verirken sıradan Rusları benzer suçlar nedeniyle hapse gönderdiklerini ortaya çıkarmıştı.
KARARGAH İÇİ ÇEKİŞMELER
Nisan 2022’de Ruslan Vysotsky adlı bir asker, bir başka asker arkadaşıyla tartıştı. Tartışma sırasında Ruslan’ın arkadaşı onu bacağından vurdu. İki asker ayrıldı ancak komutanları, çatışmayı çözmek için onları dört saat sonra tekrar bir araya getirdi.
Tartışma sırasında Ruslan, kendisini eşcinsel olmakla suçladıktan sonra tabancasını çekti ve asker arkadaşını başından vurarak öldürdü. Vysotsky, cesedi kendisinin imha etmeyi veya ölümü “savaş zayiatı” olarak bildirmeyi teklif etti, ancak komutanı onu polise ihbar edildi.
Rusya’nın bağımsız medya kuruluşu Verstka’nın daha önce bildirdiğine göre, askerler cinayet gibi ciddi bir suç işlemedikleri sürece içki içtiği için neredeyse hiç cezalandırılmıyor.
Vysotsky vakasında olduğu gibi savaş alanındaki cinayetler de genellikle kişisel çatışmalar ve anlaşmazlıklardan kaynaklanıyor. Ancak olaya karışanların hepsinin silahlı olması nedeniyle şiddet potansiyeli büyük ölçüde artıyor. Cephe hattında yaşanan cinayetleri “savaş zayiatı” olarak yazmak çok cazip geliyor.
Novaya Europe tarafından analiz edilen cinayet vakalarının %83’ünün merkezinde alkol yer alıyor. Sanıkların %76’sının sarhoş olduğu artık bilinen bir gerçek. Bu oran, Rusya’nın %67’lik ulusal suç ortalamasının üzerinde.
Uzmanlar bazı sanıkların alkolikler, uyuşturucu bağımlıları ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) gibi akıl hastalıklarından muzdarip kişiler olduğunu tespit etti. Vakaların yalnızca %10’unda bilirkişi tanıklığına başvurulduğu için bu oranın aslında çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
Kişisel çatışmalar elbette her zaman cinayetle sonuçlanmıyor. Askerler sıklıkla arkadaşlarının kollarını ve bacaklarını hedef alarak veya bıçaklayarak korkutmaya veya ders vermeye çalışıyorlar.
Ocak 2023’te işgal altındaki Luhansk bölgesinde görev yapan Vladimir Polyakov adlı sarhoş bir Rus subayı, astlarından birini telsiz aracılığıyla sığınağına çağırdı. Asker, önceki gün bir kafede bir kadınla konuşurken taburunun hedefleri ve konuşlandırılmasıyla ilgili hassas bilgileri açıkladı. Polyakov döndükten sonra düşüncesizliğinden dolayı onu bacağından vurarak cezalandırmaya karar verdi. Asker düştüğünde Polyakov, silahının kabzasıyla kafasına iki kez vurdu ve bu nedenle görevi kötüye kullanmaktan üç yıl üç ay ertelenmiş hapis cezasına çarptırıldı.
Rus işgali altındaki bölgelerde görülen mevcut davalardan en az 27’si, mağdurun ölümüyle sonuçlanan dayak vakaları hariç, “ağırlaştırılmış saldırılar” olarak kayda geçti. Bu, 2022 yılı boyunca Rus askeri mahkemelerinde duyulandan daha fazlası.
Davaların 36’sı ise her ikisi de kavgaları ve yaralanmaları gizlemek için kullanılan “amirlere karşı şiddet içeren eylemler” ve “görevi kötüye kullanma” olarak kaydedildi.
SİVİL KAYIPLAR
Bir akşam geç saatlerde Luhansk bölgesindeki Starobelsk yakınlarındaki bir köydeki bir mağazanın önünde askeri bir kamyon durdu. Askerler içecek almak için kamyondan ayrıldı. İddiaya göre dükkanın önünde duran sivillerden biri, erkeklere hakaret etmeye başladı.
Askerler stok yaptıktan sonra tekrar kamyona bindiler. Ancak askerlerden biri kamyonun arkasından tüfeğini sivile doğrultarak onları “korkutmaya karar verdi.” Kamyon hareket etmeye başladığında Yefremov yanlışlıkla tetiği çekti ve bir sivili göğsünden vurarak öldürdü.
4 Temmuz’da Ukraynalı askerler, işgal altındaki Herson bölgesinden Kırım’a iki yetişkin ve bir çocukla seyahat eden bir sivilin öldürülmesiyle ilgili ceza davası açtı. Savcıların yaptığı tahkikat sonrası hazırlanan raporda “Sarhoş Rus askerleri tarafından durduruldular ve ağır şekilde dövüldüler” ifadelerine yer verildi .
İşgal altındaki topraklarda Rus askerleri tarafından öldürülen sivillerin tam sayısını tahmin etmek zor; çünkü Rus medyası bu tür haberleri nadiren aktarıyor ve mahkeme verileri de yetersiz kalıyor. Bu tür olayları tüm çıplaklığıyla aktaran az sayıda Rus medyası ise doğrudan “sivillerin” öldürülmesine değil, “sabotaj eylemleri planlayan” veya “Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine bilgi aktaran Ukraynalı ajanlara” atıfta bulunuyor.
İşgal altındaki Ukrayna’da Rus askerleri tarafından işlenen cinayetlerin haberleştirilmesi, yerel halkın yalnızca “Ukraynalı Naziler” tarafından öldürüldüğü yönündeki Rus resmi anlatısıyla çelişiyor.
Her ne kadar Rus yetkililer, işgal altındaki Ukrayna’daki sivil nüfusu Rus vatandaşı olarak görse bile yerel halka karşı işlenen suçlar aslında çoğu zaman Ukrayna vatandaşlarına karşı işlenen suçlar olduğundan, bunların savaş suçu olarak kabul edilmesi gerekiyor. Uluslararası davaların bilindik avukatlarından Sergey Golubok bir haftadan beri verdiği sayısız röportajlarında bu tür davaların Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.